14 Şubat 2009 Cumartesi

Emek hırsızlığı mı ? Futbolun bir parçası mı?




Küçük bir dokunuş onlar için bulunmaz bir nimet gibidir...Önlerine bir ayak uzanırsa o uzanan ayağa kendilerini takıp atmak çocuk oyuncağıdır...Aslında bir temasa bile ihtiyaçları yoktur çoğu zaman. Atarlar kendilerini bir çuval gibi.. Bazen burgu vardır, takla vardır... Kolay gözükür ama herkes yapamaz...


Büyük ve popüler takımlarda oynayanların şansı daha yüksektir..


Küçümsemeyin..Maçların ,finallerin, büyük zaferlerin böyle kazanıldığı da görülmüştür...


Atarlar kendilerini yeşil çimene..Sonu nereye varacak düşünmezler...Kimin canı yanar, yüreği cız eder, emeği çöpe gider? Sorgulamazlar..


***


Amaç ise tektir: Penaltı !


Gole giden en kısa yol !


Zaten gol ingilizce (goal) amaç demek değil mi? Onlar için amaca giden her yol mübahtır...
Penaltı da amaca yani gole giden en kısa yoldur...
***
Eskiden bu sanatı! icra edenler için bu işler açıkçası daha kolaydı.. Bu kadar çok TV'den yayınlanan maç yoktu..Yayınlansa bile her açıdan çekim yapan kameralar yoktu.. Şimdi daha zor. Yapıp da yedirsen bile yakalanmama şansın hemen hemen hiç yok..
***
İngiltere'de,Almanya'da,Fransa'da veya Hollanda'da bunu yapanlar artık azaldı.. Çünkü herşeyden önce ayıp. Çünkü bırakın futbolu o toplumlarda haksız kazanç sağlamak hem ciddi bir suç, hem de toplum tarafından kabul gören birşey değil...
Bizde ise "Kazan da ; nereden geldiği önemli değil !"
İş hayatında da böyle, sporda da..
***
Çünkü kazanırsan varsın.Kaybedersen yoksun.
***
Brezilya,Arjantin,Türkiye gibi ülkelerde bu böyle...Afrika ülkelerinde de..
Hayatın zor olduğu, inanların yükselebilmek için yarıştığı ülkelerde bu işler daha çok oluyor..
Bunları yapanlar da genellikle bu ülkelerden gelen futbolcular...
***
İngiltere'de bu işleri yapanlar istenmeyen adam ilan ediliyor.. Aşağıda İngiliz futbol federasyonun FIFA'ya yapmış olduğu talep ve red ile ilgili BBC'nin haberini koydum. TV görüntülerini kanıt olarak kullanmak istiyor İngiltere Futbol Federasyonu. kendini atanı, aldatanı cezalandırmak istiyor.
***
Çünkü orada halk böyle talep ediyor. Kimse haksız kazanç istemiyor.
Orada polis memuru yanlış yere park eden başbakan'ın otomobiline ceza da yazabiliyor...
***
Yine aşağıda FIFA ve UEFA'ya kendini atan futbolcularla ilgili bir İngiliz'in yazdığı dilekçe var..Rivaldo'nun pozisyonu da hatırlatıyor..Bizim maçta yaptığı ve sonra ceza aldığı...
***
Ben de bir futbolseverim. Böyle kazanmak istemiyorum. Bu şekilde kaybetmek de...
***
İnanın kazanmak çok şey ama herşey demek değil..
Hele aldatarak başkasının canını yakarak ve hakkını yiyerek kazanmak benim için büyümek değil küçülmek anlamına geliyor...


18 yorum:

Şairler Parkı dedi ki...

Rakip futbolcu kendini attığında veryansın ederken, kendi takımının oyuncusu aynı şeyi yaptığında da benzer tepkiyi göstermek lazım. Eğer taraftarlar kendi lehlerindeki her türlü kararı benimser ise emek çalan oyuncuların sayısında bir değişme olmayacaktır.

Haksız yere penaltı kazandırıp, takımına gol kazandıran oyuncu ne de mutludur. Yüz ifadelerini görürüz, o an yüzlerindeki mutluluk ürkütür insanı. Gülümseyişleri başkadır. Bir de diğer tarafın yüzüne bakmak lazım.

Ege

ix dedi ki...

Futbola bir nokta koymadan önce profesyonel adayı futbolculuk dönemlerimde bir devre arası hocam tarafından azarlandığımı hatırlıyorum:

'Oğlum tekmeler havada uçuşuyor ama sen devrilmiyorsun. Hafifçe yere bıraksana kendini salak mısın?'

Bu meseleler daha gencecikken aşılanan meseleler aslında, malesef...

lionel dedi ki...

ix tekme yiyip ya da foul olduğu zaman yere düşmemek ayrı kendini yere atmak(dive) ayrı şeyler,karıştırmamak lazım.eğer sana foul yapılıyorsa yere düşüceksin futbolun yazısız bir kuralı bu.ağlamayan çocuğa meme vermedikleri gibi.saygılar.

ix dedi ki...

Katılmıyorum. Tekme seni düşürecek şekilde değilse kendini atman bence ahlaksızlık. Bu arada yorumda dile getirmeyi unutmuşum, bu uyarı bana ceza sahası içinde olan meseleler ile alakalı yapılmıştı.

aleszanardi dedi ki...

futbolun bir parçası pek tabi. işin içinde disiplin varsa, neyi ne zaman neden yaptığını bilmek futbolda mühimse ayağını uzatan olabilecekleri göze alarak uzatacak. aldatabilen aldatmatmaya devam edecek, edemeyen sarı kartı bekleyecek. isin etik tarafi bambaska, pek tabi hos degil ama dokunamayacagin topa uzaniyorsan olabilecekleri de goze alman gerekir.

Genç Arsenal dedi ki...

bende oyuncunun mücadeleden çekinmeyeninden yanayım. oyuncu öyle hemen faul için bırakmayacak kendini yere. ayakta kalmak için oynayacak. örnek messi. o 20 metre top sürerken kimi futbolcuların kendini 20 kere yere bırakacağı kadar müdaheleye maruz kalmasına rağmen sürekli zorluyor.

haybenbuisin dedi ki...

en çok örnek kimde var acaba...

Kartal Bafiler dedi ki...

İngilizler2in futbola futbolcuya bakışı hakikatten çok farklı,İngiliz Futbol kültürünü diğer ülkelerdeki futbol kültüründen hemen ayırabilmemiz de buna işaret galiba.

Ayrıca emin değilim ama bu ülke futboluyla ilgili aklıma hiç bir şike olayı gelmiyor ilk anda.Demekki bu adamlar gerçekten sadece futbol oynamak istiyorlar ya da ellerinden geleni yapıyorlar.

Genç Arsenal dedi ki...

güntekin abi söz ingiltereden açılmışken Gol programını her hafta izliyorum. format olarak avrupadan futbol tarzında bir yapınız var ancak avrupanın değil dünyanın futbol merkezi ingiltereye 3-5 dakika ayırmanız kötü oluyor. avrupadan futbolsa ingiltereyle başlamalı. biliyorum özetleri alamıyorsunuz ama en azından maçlar ve bazı takımlar değerlendirilebilir diye düşünüyorum. saygılar.

matiasemilio dedi ki...

abi ilginç yayın ya da turnuva anılarını yayınlamanı da bekliyoruz..(bir de abi yorum kısmını bi güzelleştirsen iyi olur vallahi)

October Swimmer dedi ki...

Blog aleminde sizi görmek gerçekten çok güzel. Umarım devamlı olur yazılarınız ve biz de sizi sadece televizyondan takip etmek zorunda kalmayız
hayırlı olsun

Emre dedi ki...

Güntekin abi çok güzel bir yazıydı. İnan okurken bitmesini istemedim ve yavaşca okudum. bu değerli yazılarını bizimle paylaştığın için çok teşekkür ederim..

The Spirit of Turkey dedi ki...

Aşağıdaki düşüncelerimi başkaları ile de paylaştım;
Siz de bu radikal sayılabilecek düşünceleri anlayacak kapasitede olduğunzudan sizde yolluyorum (sanırım fazla kibirli oldu:-)))
Şu andaki futbol kurallarından ofsaytın 3 hakem gözünden takip edilemeyeceğine dair araştırmalar mevcut,
bknz http://news.bbc.co.uk/2/hi/science/nature/662691.stm
http://www.livermorerefs.org/newsletter_Sep2000.htm
hücum futbolunu özendirmek (takımların arkasında boşluk bırakıp hücum etmesi ) amacıyla oluşturulan bir kuralın saniyenin yarısında oluşabilecek 17 cm'lik farklar için 50 metreden 3 -4 oyuncunun arasından farkı görebilmenin insan doğasına aykırı olduğuna kesinlikle inanıyorum.

Sizi bir futbol entellektüeli olarak gördüğümden kafamdaki çözümü de size açmak isterim eğer Amerikan Futbolundaki antrenörün hekeme itiraz hakkı gibi kurallar getirilmeyecekse (video görüntüden izlenip karar veriliyor) Burada bence ideal çözüm radikal kararlar alınması ve ofsayt uygulaması aşağıda anlattığım durumlar dışında ortadan kaldırılması,

Zira ana fikri hücüma çıkmayı kolaylaştırmak olan bu kural ceza sahasında bazen 20 oyuncu varken en ileri oyuncu 5 cm ilerideydi diye hücumun kesilmesine neden oluyor.Bence "çok radikal ama" atak yapılan takım kendi yarı sahasını terketmiş iken eğer diğer takım o yarı sahaya oyuncu kaydırıp ve ona pas verilirse uygulanması. Bunun dışında aynen taç atarken ofsayt uygulanmaz kuralı gibi her iki takımda hücüm edilen yarı sahada iken uygulanmamalı. Yoksa bu oyun katı defans yapana yarayan bir kurala dönüşüyor.

Murat1905 dedi ki...

Bu konuda Arif Erdem'in yorumlarını almak isteriz, nitekim bir meziyetmiş gibi kısa-uzun atlama yaparak ün salan oyuncuların akıbetleri iyi olmuyor yani bu oyuncular fişlendikten sonra katliama uğrasalar dahi hakemler çalmıyor ki Arif Avrupa'da tanınmadığı dönemlerde çok penaltı alırken Türkiye'de belli bir zamandan sonra sarı kartlarla haşır neşir olmuştu, Milan Baros ise ününün verdiği zararla öldürülse dahi ne Avrupa'da ne de Türkiye'de penaltı alabiliyor :) Sınavda kopya çekmenin övünerek anlatıldığı ülkemizde bu tip oyuncuların fazla olmasını yadırgamamak gerekir ki Endüstriyel Futbol içinde öncelik duygulardan ve etik anlayıştan ziyade başarıya = paraya endekslendiğinden dünya genelinde bunun giderek artacak bir durum olduğunu belirtmekte fayda görüyorum.

OKOROKWO dedi ki...

guzel bır yazı olmus okuyunca buyuk keyıf aldım www.footballpartay.blogspot.com

e.l.m.a dedi ki...

Tabii ki futbolun bir parçası.

Sürekli iyi oyanayanın kazandığı, adaletin yerine getirildiği oyundan bir süre sonra insanlar sıkılır. Güçlü olan bazen kaybetmelidir ki bunun olması için de birilerinin hata yapması gerekiyor ve burada hatalı davrana kişi futbolcu değil hakemdir. Eğer futbolcular sizin değiminizle "emek hırsızlığı" yapmasaydı, gerçekten de hakeme ihtiyaç duyulur muydu? Olayı sadece ikili mücadele sırasında kendisini yere atan oyuncu olarak görmemek gerekiyor bence. Herkes çıkıp açık açık doğruyu söyleyebilseydi; topun çizgiyi geçip geçmediği, pozisyonun faul olup olmadığı ya da elle müdahelenin yapılıp yapılmadığı futbolcu tarafından itiraf edilebilseydi hakeme ne gerek vardı?

Böyle bir şey yok. Bence olmamalı da.

Elimizdeki anahtar hakem. Oyunu güzelleştiren de çirkinleştiren de aslında onların sergiledikleri performans. Bir hakem oyuna ne kadar yakınsa, kendisini oyuncuya ne kadar kabul ettirmişse, yapılan bu tartışmalar da o kadar havada kalacaktır.

Evet futbolun içinde bu tip hatalar olmalı, olmalı ki futbola renk, hareket gelsin. Asıl önemli olan nokta, futbolcunun kendisini yere bıraktığında yanı başında kendisine gülümseyen hakemi görebilmesidir.

***

Futbolu dünyanın en çok izlenen sporu yapan şey nedir? Gerçekten 22 kişinin 1 topun peşinden koşması mı(çünkü her şey olması gerektiği gibi giderse bundan hiç bir farkı kalmaz), ronaldinho mu, messi mi yoksa hatalar oyunu olması mı?

Gelmiş geçmiş en iyi futbolcu(bana göre tabii ki) maradona, topu ezeli rakiplerinin ağlarına elle yolladığında kaç kişi "tanrı'nın eli"nin sahaya inmediğini düşündü ki...?

Sizinde her zaman söylediğiniz gibi. Futbol bir hatalar oyunudur.

erdersson dedi ki...

emek hırsılığı olduğunu düşünmüyorum.bilakis yazının tam tersi futbolun adaletinin sağlanması olarak görüyorum.özellikle türkiyede defans oyuncuları çoook kontrolsüz hareket ediyorlar.birisi yatarak uçarak rakibine geliyor.birisi ayağını rahatlıkla rakibin önüne götürüyor.forvet oyuncuları yatarak gelen oyuncuyu geçmek zorunda değil.yada koyduğu ayağı da geçmek zorunda değil.zaten günümüz futbolunda defans alan daraltma hat safhada bir rakibinin kontrolsuz hareketleriyle baş etmek forvet oyuncusuna haksızlık etmek olur.hakemler bunlara dikkat ederse defans oyuncuları daha kontrollü hareket ederlerse seyir zevki ve gol pozisyonları daha çok olacaktır.seyirci oraya stada seyir zevki yüksek maç izlemek için gidiyor.birbirleriyle kontrolsüz didişen oyuncuları izlemek için değil.öyle olsaydı başka sporlar daha rağbet görürdü.türkiyede pozisyonlar değerlendirilirken mesela bir penaltı pozisyonu defans oyuncusu yatarak uçarak kontrolsüz geliyor.forvet oyuncusuda olduğu yerde durarak penaltı yaratıyor.şimdi pozisyona bir taraftan bakanlar neden zıplayıp geçmedin diye forveti eleştiriyor.ama şunu demiyorlar defans oyuncusuna:neden kontrolsüz kayarak rakibi biçtin.vede topada değmedin.forvet oyuncusu senin yaptığın kontrlsüz hareketi aşmak zorunda değil.öyle olsaydı maçlar çok az gol olurdu yada olmazdı.bence defans oyuncularının müdahele ederken daha dikkatli olmaları gerekiyor.avrupadaki bazı maçlarda görüyoruz rakibi karşılarken ellerini arkaya saklıyor bazı oyuncular.hassasiyeti bir düşünmek lazım.bizde da paldır küldür rakibe giriliyor.sonrada ne benim üzerimden atlamadın diye forveti suçluyorlar.

The Eagle Abroad dedi ki...

iste beklenen oldu ve uefa eduardo'ya iki mac ceza verdi... bakalim devami gelecekmi?