11 Şubat 2009 Çarşamba

Gran Torino :


Büyük usta Clint Eastwood bu filmde hem oynuyor hem de yönetmenlik yapıyor. Filme adını veren ise bir otomobil ; Eastwood'un canlandırdığı karakter Kowalski'nin garajında duran 1972 model efsanevi Ford Gran Torino.
Eşini kaybeden kendi çocukları ve torunlarıyla iletişim kuramayan, eski kafalı, fanatik milliyetçi huysuz bir ihtiyar Walt Kowalski. Oturduğu mahalle Asyalı göçmenlerle dolu. Kowalski, eşinin ölümünden sonra çok yalnız.Vietnamlı komşularına karşı son derece önyargılı. Amerikayı adeta istila eden yabancılardan da nefret ediyor. Kendisi zaten Kore'de savaşmış bir gazi...Çocukları ve torunlarıyla da arasında bir uçurum var.
Önyargıların nasıl da yıkılabileceğini, sert ve huysuz gözüken bir insanın nasıl da kocaman bir yüreği olduğunu, farklı kültürlerden gelseler de aralarında 3 nesil yaş farkı olsa da insanların dostluklar kurabileceğini gösteren bir film Gran Torino.
Herkesin birbirinden nefret ettiği ve önyargılı olduğu günümüz dünyasında ihtiyacımız olan maneviyatın altını çizen duygusal bir film.
İzlerken sonunu kolayca tahmin edebiliyorsunuz. Bir başyapıt tabii ki değil. Bizde olmasa bile Amerika'da veya İngiltere'de bu tip kültürel ve sosyal krizleri, önyargıları gözönünde bulundurursak bu filme ve amacına daha çok saygı duyabiliriz.
Benim yaşlılılığımın nasıl olacağını gösterdiği için :) bu filme biraz da ben farklı baktım ve beğendim.
Notum: 7

2 yorum:

caven dedi ki...

hikaye fena değil ama oyunculuklar gerçekten cok kötü.clint eastwood'un performansı bile kötü.hele o hırlamalar falan hiç yakışmamış ustaya bence.genede izlenilebilir tabi.benden 6 puan

öz dedi ki...

tüm seyirci eline silahını almasını ve ortalığı darmadağın etmesini beklerken clint eastwood seyirciyi darmadağın eder. kamera önüne geçtiği son film olduğunu düşünürsek, eastwood kowalski ile beraber oyunculuk kariyerini de öldürmüştür. hem de görkemli bir şekilde. çok güzel film.